TCG ANADOLU, Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) ve Sedef Gemi İnşaat AŞ'nin 1 Haziran 2015'te projesini imzaladığı ve inşasına 30 Nisan 2016 tarihinde Sedef Tersanesi'nde başlanan Türkiye'nin ilk amfibi hücum gemisidir. Tasarımı İspanyol donanmasından Juan Carlos (L61) gemisinden esinlenilerek yapılan TCG Anadolu envantere girdiğinde Türk Deniz Kuvvetleri’nin en büyük gemisi olacaktır. Mayıs 2019'da denize indirilen gemi, Haziran 2022'den beri deniz kabul testlerine devam etmektedir. Geminin 2022'nin sonunda envantere alınması planlanıyor.
Uzunluğu 232 metre, genişliği 32 metre olan geminin tam yük deplasmanı 27 bin 436 ton olacak. Gemi tam yük deplasmanında en az 21 knot azami sürate ve 16 knot ekonomik sürate sahip olacak. Ayrıca ekonomik sürat ile tam yükte en az 9 bin deniz mili seyir siasına sahip olacak, aynı zamanda üzerinde bir güç aktarma sistemi ve hava platformu da bulunacak.
Asıl görevi kriz bölgelerine bünyesindeki azami bir tabur asker ile kısa sürede intikal olan gemi aynı anda 1223 gemi personelini taşıyabilme kapasitesine sahip olacaktır. 114 bloktan oluşan TCG Anadolu'nun üzerindeki sistemlerin entegrasyonu tamamlandığında %68 oranında yerliliğe sahip olacaktır.
Gövdesinde barındırdığı havuzda 4 adet mekanize çıkarma gemisi (LCM) taşıyabilirken ayrıca araç güvertelerinde 13 adet tank, 27 adet zırhlı amfibi hücum aracı (ZAHA), 6 adet zırhlı personel taşıyıcı (ZPT), 33 adet muhtelif araç, 15 adet römork olmak üzere 94 adet araç da taşıyabilecek.
Teknik Özellikler:
Gemi boyu ve genişliği: 232×32
Tam yük deplasmanı: 27.436 ton
Azami yükseklik: 58 metre
Maksimum sürat: 21 knot
Ekonomik sürat: 16 knot
Hareket siası: 9.000 mil
Ağır yük garajı: 1.410m²
Hafif yük garajı: 1.880 m²
Gemi havuzu: 1.165 m²
Hangar: 900 m²
Uçuş güvertesi: 5.440 m²
Projenin başlangıç aşamasında Anadolu Gemisi bir LHD (Landing Helicopter Rock) gemisi yani bir helikopter gemisi ve çok amaçlı amfibi çıkarma gemisi olarak planlanmıştı. Uçak gemilerine nazaran kısa olan 232 metrelik pistine rağmen sahip olduğu 12 derecelik fırlatma rampası (ski-jump) ile kısa mesafede kalkış özelliğine sahip uçakların kullanılması durumunda bir uçak gemisine dönüşebilme özelliğine sahiptir.Bu özelliği de onu kısmi bir uçak gemisi yapabilirancak kesinlikle tam olarak bir uçak gemisi değildir.
Anadolu Gemisi yapılmaya başlandığında ilk olarak Lockheed Martin (ABD) üretimi 5.nesil savaş uçakları olan ve dikey iniş-kalkış özelliğine sahip F-35B'lerin konuşlandırılması planlanırken Türkiye-ABD ilişkilerinde yaşanan krizden dolayı Türkiye F-35B'leri alamamış ve ABD'den istediği savaş uçaklarını alamayan Türkiye buna alternatif yollar bulmak durumunda kalmıştır.
Savunma Sanayi Başkanlığı; ilk olarak Baykar Teknoloji şirketinin, Anadolu Gemisi için kısa pistten kalkış yapabilen Bayraktar TB3 isimli bir SİHA üretmek için çalışmalara başladığını açıkladı.Sonrasında Baykar'ın henüz geliştirmekte olduğu jet motorlu MİUS Kızılelma'nın ve TUSAŞ'ın geliştirmekte olduğu Hürjet'in ileride Anadolu Gemisi’nde kullanılabilmesi için de çalışmalarının olduğunu duyuruldu.
Bayraktar TB3'lerin gemiye konuşlandırılması durumunda TCG Anadolu dünyanın ilk S/İHA gemisi olacak. Konfigürasyonlara göre değişmekle birlikte güvertedeki toplam SİHA sayısı 50 ila 100 arasında değişecek.
Yaşanan bu gelişmelerden sonra TCG Anadolu'nun da tasarımında bazı değişikliklere gidildi. Uçakların havalanmasını sağlayan ski-jump rampası uzatılırken platformların alt kattan piste çıkarılmasını sağlayan asansörün arkasındaki boşluklar da kapatıldı.Geminin pist kısmı için ayrıca Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde bulunan 10 adet AH-1W Super Cobra tipi taarruz helikopteri de Denize Kuvvetleri Komutanlığına devredildi.
Anadolu Gemisi sahip olduğu iki ameliyathane, röntgen cihazları, diş tedavi üniteleri ile yoğun bakım ve enfeksiyon odaları dahil en az 30 yatak kapasitesine sahip bir revir/hastaneye sahip olacak ve gerektiğinde İnsani Yardım Operasyonlarında hastane gemisi olarak da hizmet verebilecektir. Ayrıca herhangi bir doğal afet durumunda bölgeye içerisindeki personellerle birlikte hızla intikal edip ilk müdahalenin süresini kısaltacak. Böylece barış ve afet zamanlarında da çok büyük öneme sahip olacak.
KAYNAKÇA
Comments